Endülüs ve İtalyan folklorundan izler taşıyan tango, 19. yüzyılın sonlarında Arjantin’de ortaya çıkmıştır. Kasvetli ve tutkulu görüntüsüyle diğer danslardan ayrılır. Müziği ve kökeni Latin danslarından çok farklıdır. Arjantin’de doğmuş, çok uzun süre keşfedilememiş hak ettiği yeri bütün dünyanın onu fark etmesiyle almıştır. Her zaman kaba, hırçın bir tarzda olup, hareketli ve canlı ritminin yanı sıra, son derece hüzünlü ve mutsuzdur. Büyük kentte düş kırıklığına uğrayan göçmenlerin kırılan umutları, sıkıntıları, başkaldırıları bu dansla dışa vurulmuştur. O dönemde tango, kapalı küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen dansıdır.
Zamanla Buenos Aires’in eğlence ve kültür merkezi olan Calle Coriente’ye ulaşan tango, önemli değişimler geçirerek bir eğlence müziği ve salon dansına dönüşmüştür. 1907’lerde tangonun yıldızı hızla yükselmiş, Arjantinli müzisyenler tarafından önce Paris’e, oradan da tüm Avrupa’ya ve hatta Uzakdoğu’ya kadar yayılmıştır. Arjantin Tangosu gerek müzik, gerekse dans olarak her ülkede o ülkenin ulusal kimliğine bürünmüştür.Dünyada 3 farklı şekilde yapılır (Arjantin stili, Amerikan stili ve uluslararası stil).Bugün Arjantin’de tangonun tarihsel gelişimini araştıran bir “Tango Akademisi” bulunmaktadır. Tangonun tarihsel sürecini beş dönemde özetlemek mümkündür.